9 Eylül 2015 Çarşamba

Jr Nba Coaching Training – Neal Meyer/Brian Shaw Söyleşisi


Banvit ile NBA'in ortaklaşa düzenlediği jr NBA Türkiye projesi kapsamında Brian Shaw ve Neal Meyer, İTÜ Ayazağa kampüsünde iki gün süren coaching eğitimi verdiler. Eğitimin ana hedef kitlesi, beden eğitimi hocaları ve antrönerlerdi. Nba Avrupa Bölgesi İş Geliştirmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Naci Cansun'la konuşmamda kendisi de odak olarak çocukların hedef alındığını belirtti. Çocuklar ile spor üzerinden kurulacak iletişim ve sporu sevdirme üzerine geçen bir eğitimdi. 

Eğitim, Neal Meyer'in anlattığı temel coaching prensipleri, Brian Shaw'ın anlattığı transition offense, doğru beslenme ve soru cevap şeklinde geçti. Neal Meyer, temel coaching prensiplerini anlatırken, çocuklarla hocalar arasındaki iletişime vurgu yaptı. Çocukların gelişimi üzerine hocaların geri bildirimlerinin çok önemli olduğunu, bunun üzerinde durmaları gerektiğini belirtti. Hata yaptıkları anda çocukları uyarmalarını ve o an doğrusunu göstermelerini söyledi.

Brian Shaw'da şu anda Nba'de herkesin öncelik verdiği transition offense üzerine deneyimlerini anlattı. Transition offense'te uygulamalı olarak beş ayrı hücum gösterdi ve her bir hücumda üzerinde durulması gereken yerlere vurgu yaptı. Öğleden sonraki seansta ise, transition offense'in nasıl savunulması gerektiğine dair yine uygulamalı olarak gösterimlerde bulundu. Banvit'in jr takımının oyuncuları, tüm eğitim boyunca aktif olarak görev aldı. 

Öğleden sonraki seans Banvit'te kalite departmanındaki beslenme uzmanının doğru beslenme ile ilgili yaptığı sunum ile başladı. Beslenme uzmanı ve kalite departmanı direktörü, doğru beslenme ve beslenmenin çocuk gelişimine etkisi üzerine sunum ve söyleşi gerçekleştirdiler. 

Benim için en önemli bölüm olan soru-cevap bölümü ise nispeten kısa sürdü. Genel olarak, eğitimi izlemeye gelen profille de doğru orantılı olarak, Türk milli takımı, NBA'e giden Türk oyuncular, Brian Shaw'ın Lakers günleri hakkında sorular soruldu. Brian Shaw'ın imza verdiği sıralarda yakaladığım Neal Meyer'la kısa bir süre sohbet etme imkanı buldum. Yaptığım sohbetteki soruları aşağıda derledim.


Nba’in Avrupa’daki basketbol operasyonlarından sorumlusunuz. Nba'deki maaşlar ve Çin Lig'inin de devreye girmesiyle, Avrupa basketbolunun geleceğini nasıl görüyorsunuz? 
Neal Meyer: Avrupa basketbolunun dünyadaki en güçlü ikinci lig olduğunu biliyoruz ve bunu kabul ediyoruz. Oyuncuların Nba tercihlerinde, tabii ki bir çok faktör etkili olabilir, para da bunlardan bir tanesi olabilir ama Avrupa ligi hala çok güçlü, hala çok iyi oyuncuları var ve biz Avrupa basketboluna çok büyük saygı duyuyoruz. 

Çin ligi hakkında ne düşünüyorsunuz? Son zamanlarda NBA'de bile sınırlı da olsa kontrat bulabilecek oyuncular Çin Ligi'ni tercih etmeye başladı. 
N.M: Dürüst olmam gerekirse orda sadece hücum basketbolu oynanıyor. Her maç harika istatikler, 40 sayılık istatistikler. (Burada Jason Williams'ın bile hala çok iyi istatiktik yapabildiğini söylediğimde, gülerek karşılık veriyor.) İzleyenler için iyi olabilir ama orda zorlu maçlar, rakip olunabilecek seviyede basketbol olduğunu görmüyorum. 

Bugünkü eğitim boyunca, transition offense anlatırken, oyuncuları ısrarla set hücumu yapmamaları üzerine uyardınız fakat oyuncular hala arada oyunu yavaşlatıp set hücumuna geçtiler, bu konudaki yorumlarınız nelerdir? 
N.M: Evet, bahsettiğiniz gibi, ısrarla 9-12 saniye arasında hücum yapmalarını söylememize rağmen, hala set hücumu yapıldığını gördük. Bunu kırmak, transition offense'e alışmak kolay değil fakat Avrupa basketbolunun da buna alışacağını düşünüyorum. 

Bunun nasıl olacağını düşünüyorsunuz? 
N.M: Transition offense'in temel noktası point guardlar. Biz transition offense'ta point guard'a özgürlük tanımak istiyoruz. Onun yaratıcılığına göre karar vermesini, biz seti söylemeden oyunu yönlendirmesini istiyoruz. Benim burada gördüğüm, sanırım sokakta Amerika'daki gibi fazla basketbol oynanmıyor. Amerika'da çocuklar sokakta basketbol oynamaya başlıyorlar ve orada kendi kararlarını kendileri vermeyi öğrenmeye başlıyorlar. Avrupa'daki gibi erken yaşlarda set hücumu oynamıyorlar. Böyle bir fark görebildiğimi söyleyebilirim.

Phil Jackson hakkındaki düşüncelerinizi alabilir miyiz?
Brian Shaw: Benim Lakers'taki ilk senem, Phil Jackson'ın da Lakers'taki ilk senesiydi. Bugün burada gördüğünüz çocuklar nasıl transition offense'a alışmaya çalışıyorlarsa, biz de üçgen hücumunu öğrenmeye çalışıyorduk. Beraber bu işi çok iyi başardığımızı ve kupalar kazandığımızı söyleyebilirim. O harika bir koç.

Beraber çalıştığınız oyuncular hakkındaki yorumlarınızı alabilir miyiz?
B.S: Lary Bird, Kevin Mchale, Robert Parish gibi harika oyuncularla Nba'deki ilk sezonlarımda Boston'da çalıştım. Sonra Lakers'ta Kobe-Shaq gibi inanılmaz dominant oyuncularla çalıştım. Bu konuda sanırım oldukça şanslıyım. Çok iyi oyuncularla beraber çalıştım.

Transition offense'ten bahsettiniz ama Avrupa'da hala Yugoslav faulü kullanılıyor. Bu konudaki düşünceleriniz nedir?
B.S: Biz oyunu güzelleştirmeye, basketbolu güzelleştirmeye çalışıyoruz. Basketbolun da artık hızlı hareket ederek, kısa sürede sayı bulmaya doğru kaydığını düşünüyoruz ve bunun için çalışıyoruz.

Nba'deki Türk oyuncular hakkında neler düşünüyorsunuz?
B.S: Enes Kanter'i izliyorum ve beğeniyorum. Bana göre çok yetenekli bir oyuncu. Ömer Aşık ve Ersan İlyasova'nın da takımları için önemli oyuncular olduğunu biliyorum. Son seneleri iyi geçmese de benim favorim kesinlikle Türkoğlu. Türkoğlu, Nba'da çok başarılı sezonlar geçirdi ve bana göre en başarılı Türk oyuncu.

4 Eylül 2015 Cuma

Büyükada - Ada Kahvaltı


Güzel bir haftasonu günü, Ada’ya gelip güne güzel başlamak istiyorsanız, en doğru adres Ada Kahvaltı. Ulaşım çok kolay, vapurla Ada İskelesi’ne ulaştıktan sonra 10 dakikalık yürüme mesafesi uzaklığında. İskeleden indikten sonra belediyeye doğru yürüyorsunuz, Akdemir Sokak’a girince hemen kendini belli ediyor Ada Kahvaltı.


 Kapıda bizi, Ada Kahvaltı’yı işleten Ayşegül Hanım karşılıyor. Rezervasyonumuz olup-olmadığını soruyor. Benden tavsiye, gitmeden önce rezervasyon yaptırmanız. Biz şanslıydık, bir kaç tane boş masa vardı. Tam masaya oturacakken, ‘burası çok güneş alır, arka taraf daha serin’ diyerek bizi arka taraftaki rengarenk süslenmiş bahçeye alıyor.

Kahvaltı için bir çok seçenek var. Kahvaltı tabağı seçebilirsiniz. Omlet ve yumurta seçeneklerini de seçebilirsiniz. Biz kahvaltı tabağını seçtik. Birbirinden renkli ve tatlı ev yapımı reçeller, kendilerinin özel yaptığı sıcacık börekler, peynir-zeytin çeşitleri, tereyağı-bal-kaymak, domates-salatalıktan oluşan oldukça geniş bir masaya oturduk. Hepsi birbirinden lezzetliydi ama böreği ve limon reçelini denemenizi tavsiye ederim.


Ortam o kadar rengarenk, o kadar samimi, çalışanlar o kadar güler yüzlü ki insanın mekandan kalkası gelmiyor. Kahvaltıya çok zaman ayırmayalım, yarım saatte yer kalkarız diye düşündüğümüz Ada Kahvaltı’da bir saatten fazla kaldık. Zaman sıkıntımız olmasaydı son bir çay daha içerdik, bir dahaki sefere artık :)

 

Ada Kahvaltı’ya veda zamanı. Sıcak bir şekilde karşıladıkları gibi hoş bir şekilde de yolcu ettiler. Ada’ya ilk defa geldiğimizden, nerelere nasıl gideceğimiz konusunda da kendilerinden bilgi alıp vedalaştık.


 Gelelim fiyatlara. İki kişi, kahvaltı tabağı + 4 çay içtik ve sadece 35 TL ödedik. Ev yapımı reçeller, müthiş bir sunum, rengarenk tasarımlar, dolu dolu bir masa ve toplamda 35 TL. Fiyatlar gayet uygun. Yalnız dediğim gibi, gitmeden önce rezervasyon yaptırmanızda fayda var, herkes bizim kadar şanslı olmayabilir.



 Ada Kahvaltı ile ilgili detaylı bilgilere, internet sitelerinden ulaşabilirsiniz. Hikayeleri http://adadakahvalti.com/#menu-item-2691  ve evin tarihi http://adadakahvalti.com/#menu-item-2690 ile ilgili bilgilere buradan bulaşabilirsiniz.


Akdemir Sokak No: 6 (Belediye Karşısı) Büyükada,

25 Ağustos 2015 Salı

Ankara Ulucanlar Cezaevi Müzesi

"Tarih tanıktı, o bile bir utanç duymadı"

1925 yılında Türkiye'nin ilk hapishanesi olarak inşa edilmiş, 2006 yılında kapatılmış, 2009 yılında Ankara Altındağ Belediye'sine restore edilmek için devredilmiş, 2011 yılında da müze olarak kullanıma açılmış hapishane.

Nazım Hikmet, Cüneyt Arcayürek, Bülent Ecevit, Muhsin Yazıcıoğlu, Muzaffer İlhan Erdost, Oral Çalışlar, İpek Çalışlar, Erdal Eren,  Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan gibi mahkumların zamanında kaldığı/idam edildiği hapishane.

26 Eylül 1999 yılında 10 kişinin katledildiği hapishane. (https://eksisozluk.com/entry/5639765)

Pazartesi hariç her gün açık. Tam bilet 5 TL, öğrenci 2 TL.