Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar…
Gidiyordum, gurbeti gönlümde duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu’ya.
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar…
Gidiyordum, gurbeti gönlümde duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu’ya.
Aradan yıllar geçti işte o günden beri
Ne zaman yolda bir han rastlasam irkilirim,
Çünkü sizde gizlenen dertleri ben bilirim.
Ey köyleri hududa bağlayan yaşlı yollar,
Dönmeyen yolculara ağlayan yaslı yollar!
Ey garip çizgilerle dolu han duvarları,
Ey hanların gönlümü sızlatan duvarları!..
Han'da hediyelik eşya dükkanları, antikacılar, takı dükkanları, gramofon-plak satan dükkanlar var. Muhteşem bir yer burası. Benim favori dükkanım Şen Cafe. İki kadının işlettiği, genelde yurtdışından getirdikleri hediyelik eşyaları satan bir dükkan. Fiyatlar biraz pahalı ama her biri birbirinden güzel eşyaları bulabilirsiniz.
Merdivenlerden yukarı çıktıkça koleksiyoncuları da görme şansım oldu. Minyatür içki şişe koleksiyoncuları, eski para koleksiyoncusu, bardak koleksiyoncusu, eski gazeteler, eski posterler, eski afişler, plaklar, gramofonlar, pikaplar ne ararsanız var. Ekonomik durumumdan dolayı, gramofon-pikap-plak konusunda kendimi frenlemek durumunda kaldım. Eğer maddi olarak biraz daha iyi durumda olsaydım, bir kutu plakla eve dönebilirdim.
Müthiş bir yer burası. Çektiğim resimlerden bazılarını ekliyorum. Ankara'daysanız bir haftasonu mutlaka buraya uğramalısınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder